
Galiba sosyal medya ve özellikle de twitter hızla okuma alışkanlıklarımızı
değiştiriyor.
Kitap okuma tutkusunu ve hızını çok iyi bildiğim, kitap
kurdu arkadaşlarımdan biri benden ödünç aldığı kitabı hala bitiremediği için
özür dilerken; son zamanlarda sosyal medyada ama özellikle de twitter da
yazılanları okumaktan kitap okumaya fırsatım kalmadı” diyince fark ettim bunu.
Sonra kendimi gözlemledim; eskiden kitap okuduğum serviste veya
toplu taşıma araçlarında ki yarım saatlerde, bir şeyleri beklerken geçen çeyrek
saatlerde kitap okuyan ben artı, bu
vakitleri twittter da veya facebookta geçiriyorum. Hatta özel olarak sosyal
medyayı takip etmek için zaman ayırıyorum.
Üstelik kitaplarını merakla beklediğim yazarların bir
bölümünü hali hazırda twitter da takip
ediyorum. Mesela Sunay Akın bir kitabında rahatlıkla üstüne bir bölüm yazacağı
bir rastlantıyı, bilgiyi twitterda 140 karakter ile paylaşıyor. Kitapların en
vurucu, şiirlerin en güzel satırları buralarda üstelik gündeme uygun olarak
paylaşılıyor. Dahası okuma ve dikkat süremiz azalırken, farklı alanlara ilgimiz
artıyor galiba.
Bu hızla gidersek galiba insanların uzun metinlere, okuduklarını kafasında canlandıracak derece
de kitabın içine dalmaya ilgilisi kalmayacak galiba. Belki bu şiirin lehine
olur ama roman ve hikayeyi negatif etkileyeceğini düşünüyorum. Nasıl e-mail,
sms vb bir yazın türü olan “mektup”u yavaş yavaş öldürdüyse aynı şeyin
hikayenin-romanın başına gelmesinden korkuyorum.
Ama yaratıcılık ve sanat her zaman bir çıkış bulur sanırım.
Belki de yazılmıştır ama ben twitter üzerinde günde 10-15 twittle yazılacak ilk hikaye-romanı merakla
bekliyorum.

Yorumlar
Yorum Gönder